Ailesi

1892 yılında İzmir’in Kuşadası ilçesinde doğan Mahmut Esat Bozkurt, çiftçilik ve ticaretle uğraşan, bir dönem İzmir Umumi Meclisinde bulunan Hacı Mahmut Oğulları’ndan Hasan Bey’in ve Koçaklı eşrafından Mekiye Hanım’ın oğludur. Mahmut Esat Bozkurt’un ataları, Karaman yöresinden Mora’nın Menekşe kasabasına yerleşmiş bir Türk boyundandır. Mahmut Esat’ın dedesi Hacı Mahmutzade’dir. Hacı Mahmutzade’nin babası Derviş Mehmet Paşa, sadrazamlık yapan bir Osmanlı Paşası’dır.

1821 yılında çıkan Mora isyanı sırasında Menekşe kasabasından Kuşadası’na göç eden Aileye, Mora’da bulunan malları karşılığında, Selçuk’ta Efes harabeleri yakınında ve Menderes nehri civarında Arvalya çiftliği adı verilen 36.000 dönümlük arazi tımar olarak verilir. Tımar Bey’i olan Mahmut Esat’ın Babası Hasan Bey’e, padişah tarafından Paşalık unvanı verilir. Hasan Bey bu unvanı kullanmamıştır. Mahmut Esat, kendini tanıtırken, “Bana Kuşadalı Hasan Bey’in oğlu derler” ifadesini sık sık kullanırdı. Çocukluk yıllarını dedesi ile ninesinden göç öyküleri dinleyerek geçiren Mahmut Esat, onların acı ve özlemlerine ortak oldu. Yurt sevgisini bu öykülerde tanıdı.

Mahmut Esat’ın Babası Hasan Bey (1860-1916)

Mahmut Esat’ın babası Hasan Bey, 1900-1903 yıllarında Kuşadası Belediye reisliği yaptı; daha sonraki yıllarda İzmir Vilayeti Meclis-i umumi (İl Genel Meclisi) üyesi oldu. Hasan Bey (1860-1916), çiftçiliğin yanısıra, helva üretimi de yapar; Kuşadası’nda helva dükkanları vardır. Milli Aydın Bankası’nın kurucuları arasında yer alır. Hasan Bey’in yedi çocuğu olmuştur: Süreyya, Mahmut Esat, Faruk, Kenan, Ethem, Ali Fuat ve Sadiye.

Mahmut Esat’ın annesi Mekiye Hanım, 1869 yılında İzmir’de doğdu. H. Mekiye Hanım, Koçaklar köyünden Hacı Şakir’in kızı, Ubeydullah Efendi’nin küçük kardeşidir (Bkz. Ek: Ubeydullah Efendi).

Mahmut Esat Bey’in Eşi Feheda Bozkurt (1905- 1978)

1905 yılında İzmir’de doğmuş olan eşi Feheda Hanım, İzmir’in köklü ailelerinden Menekşelizade Dr. Hüsnü Bey ile Katipoğullarından Beyza Hanım’ın kızıdır.

Raif Nezihi, 1928’de, “İzmir’in tarihi” adlı eserinde, Dr. Hüsnü Bey’den şöyle bahseder:

“1899-1900 yıllarında Göztepe semti şiddetli bir tifo salgınına tutulmuştu. Fakat belediyenin dikkatli doktorlar heyetince alınan önlemler, bu afeti kentin diğer bölgelerine yayılmaktan korumuştu. Özellikle bu  doktorlardan Hüsnü Bey, hastalıkla öyle canlı ve öyle başarılı bir şekilde savaşmıştı ki, sonunda bir ay içinde ne bulaşmasından, ne de kötülüğünden eser kalmamıştı. Kentin Türk ve yabancı gazeteleri bu genç ve zeki Türk doktorunu uzun yazılarla alkışlamışlardı.
Bu pek kıymetli başarının, pek haklı bir ödülü olarak, artık her başı ağrıyan Dr. Hüsnü Bey’e koşar olmuştu.
Bugün adalet bakanı Sayın Mahmud Esat Bey Hazretleri’nin kayınbabaları olan ve yaşlı ama temiz çehresiyle hastalarını tedaviye devam eden Sayın Doktor Hüsnü Bey’i, İzmir’e karşı geçen şu büyük hizmetinden dolayı burada saygı ile anmak gerekir”.

Menekşelizade Dr. Hüsnü Bey’in Dedesi, Osmanlı döneminde Mora yarımadasında “Menekşe” (Monevasia) Kalesinin komutanlığını yapmıştır. 1826 yılında Yunan isyanı nedeniyle ailece İzmir’e göç ederek yerleşmişlerdir. Hüsnü Bey’in eşi Beyza Hanım, Katipoğulları ailesinden ve Atatürk’ün eşi Latife hanım’ın akrabasıdır. Hamit, Zeyat, Feheda ve Mehmet isimli dört çocukları olmuştur.

Hüsnü Bey’in tek kızı Feheda (1905-1978), üç yabancı dil konuşan, piyano ve şan dersleri alan, zamanının en iyi yetişmiş genç kızlarındandır. Güzelliği ve kişiliği ile görenleri büyülermiş. Babası Hüsnü Bey ve Annesi Beyza Hanım, kızlarının çağdaş olarak yetişmesine çok özenmişler. İzmir Amerikan Kız kolejinde okurken, Atatürk’ün iktisat ve daha sonra adalet bakanı, istiklal madalyası sahibi Kuşadalı Hasan Bey’in oğlu Mahmut Esat’ la tanışıp evlenmiştir. Feheda Hanım ile 1922 yılında tanışmaları vedaha sonra evlenmeleri Dr. Hüsnü Bey’in İzmir Sadıkbey’deki yalısında gerçekleşmiş, Gün (1924-2013), Ay (1926-1984) ve Yüksel (1927-1959) adında üç çocukları olmuştur.

Mahmut Esat Bozkurt’un Çocukları

Gün-Dr. Selahattin Tekant, İtalya, 1968

Gün Bozkurt Tekant (1924-2013)

Mahmut Esat-Feheda Bozkurt’un ilk çocukları Gün Bozkurt, 1924’de İzmir’de doğmuştur. İlk ve orta öğrenimini Ankara’da, Lise öğrenimini ise İstanbul Arnavutköy Kız Kolejinde (Robert Kolej) tamamlamıştır. Babalarının 1943 yılında kaybından sonra ailece İzmir’e dönmüşlerdir. Gün Bozkurt Tekant’ın, Gül, Nur, Yaman ve Günsel adlarında dört çocuğu olmuştur. 1978-2013 yılları arasında
Mahmut Esat Bozkurt İlköğretim Vakfının Yönetim Kurulunda Aileyi temsilen görev almış, Vakfın gelişmesinde önemli katkıları olmuştur. Yaşamı boyunca babasını onurla temsil eden Gün Bozkurt Tekant’a, 2004 yılında İzmir’i Sevenler platformu Başarılı Kadın ödülü takdim etmiştir.

Ay Bozkurt (1926 -1984)

Mahmut Esat-Feheda Bozkurt’un ikinci çocukları Ay Bozkurt, 1926’da İzmir’de doğmuştur. İlk ve orta öğrenimini Ankara’da, lise öğrenimini İstanbul’da tamamlamıştır. Sabahattin Gedikali ile evliliğinden Aydan Gedikali adında bir oğlu olmuştur. Edebiyata meraklı olan Ay Bozkurt, uzun yıllar Ay Bozkurt Kitabevi’ni yönetmiştir.

Yüksel Bozkurt (1927-1959)

Mahmut Esat-Feheda Bozkurt’un üçüncü çocukları Yüksel Bozkurt, 1927 yılında İzmir’de doğmuştur. İlk ve orta öğrenimini Ankara’da, lise ve gazetecilik öğrenimini İstanbul’da tamamlamıştır. Yüksel-Melike Bozkurt’un, M. Esat Bozkurt adında bir oğulları olmuştur. Gazatecilik mesleğini başarı ile sürdüren Yüksel Bozkurt, kaza sonucu erken yaşta vefat etmiştir (1959, İzmir).

Mahmut Esat Bozkurt’un Torunları

Büyük kızı Gün Bozkurt’un Kuşadası eşrafından Esat Bey’in oğlu Haşmet Akdoğan ile olan ilk evliliğinden Gül (Akdoğan Güner) ve Nur (Akdoğan Akgerman) adlı kızları, İzmir’in tanınmış çocuk doktorlarından Dr. Selahattin Tekant ile ikinci evliliğinden Yaman ve Günsel (Tekant) adlarında ikiz çocukları olmuştur. Biyokimya profesörü olan Gül Güner Akdoğan ve Günsel Tekant İzmir’de, tanınmış bir iş insanı olan Nur Akgerman ve cerrahi profesörü Prof. Dr. Yaman Tekant ile eşi Prof. Dr Gonca Topuzlu Tekant ise İstanbul’da yaşamaktadır. Ay Bozkurt’un Sabahattin Gedikali ile evliliğinden olan oğlu Aydan (Gedikali) gazetecilikle uğraşmış olup, Kıbrıs gazisi onurunu taşımıştır (1947-1979). Mahmut Esat’ın oğlu Yüksel Bozkurt ile Melike Hanım’ın oğulları Mahmut Esat Bozkurt ile eşi Nazan Bozkurt’ da gazeteci olup Kuşadası’nda yaşamaktadırlar.

Mahmut Esat Bozkurt’un Torunlarının Çocukları

Yüksel Bozkurt (çocukları Selin ve Kian) ve Mahmut Bozkurt, Çağ (ve Zeynep) Güner (kızları Nazlı), Can (ve Hande) Akgerman, Melis (ve Matthew) ve Deniz
Tekant.

Mahmut Esat Bozkurt Vakfı

Feheda Bozkurt, 1973 yılında Kuşadası’nda, Arvalya çiftliğinden arazi bağışlarıyla Mahmut Esat Bozkurt İlkokulu Vakfını kurmuş ve 1978 yılında ölümüne kadar görev yapmıştır. Kızı Gün Bozkurt Tekant, 1979-2013 yılları arasında Vakfın aileyi temsilen yönetim kurulu üyeliğini devam ettirmiştir. Vakıf, 2013 yılından bu yana torunları tarafından yönetilmektedir.

Mahmut Esat’ın Dayısı Mehmet Ubeydullah Efendi (1858 -1937)

Mahmut Esat’ın yaşamında, hukuk eğitiminde dayısı Ubeydullah Efendi’nin büyük etkisi oldu. “Sıradışı bir Jöntürk” olarak tanımlanan Ubeydullah Efendi, 1908 Devrimi’nin olduğu tarihlerde M. Esat’ın İttihatçı olmasında da etkilidir.

Ubeydullah Efendi devrinin önemli bir siyaset adamı, gazeteci ve yazarıdır. 10 Ocak 1858 yılında İzmir’de doğdu. Bir süre Tıbbiye’de okudu. Jön Türk hareketinin içinde yer aldı. İlk yazı deneyimini kendi imzasıyla çıkardığı “Haver” gazetesinde yaptı (1885). Paris’te “Servet” gazetesine İngilizce, Arapça ve Farsça çeviriler yaptı. Görev yaptığı Şam’da II. Abdülhamid’e “dil uzattığı” gerekçesiyle 13 ay hapisle cezalandırıldı. 1893’de İstanbul’a döndü. Kısa bir süre sonra gittiği ABD’de “Chicago Sergisi” adlı gazetede çalıştı. Liverpool’da “Din ve Dünya” adlı risalesini yayınladı. “Hilal” gazetesine yazılar yazdı. Sofya’da “Doğruyol” adlı gazeteyi çıkardı. 1899’da İstanbul’a döndü. Taif’e sürgüne gönderildi ama 1905’te Mısır’a kaçtı. 1908 Temmuz ayında Berlin’e gitti. Meşrutiyet’in yeniden ilanı üzerine İstanbul’a döndü ve Aralık 1908’de Osmanlı Meclis-i Mebusan’ına Aydın’dan milletvekili olarak katıldı. İttihat ve Terakki Fırkası’nın izlediği siyasetin tanıtılması amacı ile kurulan “el-Arab” gazetesini Arapça olarak yayınladı. 1910’da medreselerin ıslahı tartışmalarına katıldı. 1912’de İçel’den, 1914’te ise İzmir’den milletvekili seçildi. Birinci Dünya Savaşı sırasında “cihat” çağrısı yapmak üzere Afganistan’a gönderildi. Burada İngilizlere esir düştü. Savaş sonrasında “Malta sürgünleri” arasında yer aldı. Ekim 1924’te İstanbul’da “Hukuk-ı Aile: Müslümanlığa göre Bir Erkek Dört Kadın Alabilir mi Alamaz mı?” başlığı ile bir risale yayınladı. Bu tarihlerde Beyoğlu Evlendirme memurluğu yaptı. 1925’te “Resimli Gazete” de “Yaşadığım Günlerin Hesabına Ait Dağınık Yapraklar” başlığı altında Amerika hatıralarını yazdı. 1931 ve 1935’te Beyazıt mebusu seçilerek TBMM’de görev yaptı. 11 Ağustos 1937’de vefat etti. Cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığı’na, dostu Abdülhak Hamit Tarhan’in yanına gömüldü. (Bkz. Yaşamları ve Yapıtlarıyla Osmanlılar Ansiklopedisi, cilt 2, İstanbul YKY, 1999, s. 635-636.)

Eserleri:

  • Hatıraları (Ahmet Turan Alkan), İletişim Yayınevi / Anı Dizisi
  • Ulemadan Bir Jöntürk: Mehmed Ubeydullah Efendi (Ömer Hakan Özalp), Dergah Yayınları / Tarih Dizisi
  • Mehmed Ubeydullah Efendi’nin Malta Afganistan ve İran Hatıraları (Ömer Hakan Özalp), Dergah Yayınları / Tarih Dizisi
Menü