Bu Ödülün Anlamı

Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) hizmet ödülünün, bu yıl Cumhuriyet’in ilk Adalet Bakanları’ndan Prof. Dr. Mahmut Esat Bozkurt’a verilmesinin anlamı önemlidir.
Çünkü bu yıl, Türk Medeni Kanununun kabulünün 70. Yılıdır; lakin aynı yıl Cumhuriyet hükümetinin Adalet Bakanı “Kuran-ı Kerim-i ezberleyen mahkumların erken tahliye edilmesini düşündüğünü” söyleyebilmekte,dini siyasete alet edenleri, yasalar gereği soruşturan ve yargılayan savcıları, hakimleri cezalandırmak için soruşturmalar açılmaktadır.
İşte bu ortamda, Türkiye Bilimler Akademisi’nin Prof. Dr. Mahmut Esat Bozkurt’a verilmesinin anlamı bir başka değer kazanır.
Akademi, merhum Bozkurt’u şu gerekçeyle ödüllendirdi: “Hukuk devrimimizin gerçekleşmesinde Türkiye’de çağdaş ve laik bir hukuk sistemine geçişin sağlanmasında ve ülkemizde hukukun bilimsel olarak incelenebilir ve tasarlanabilir bir nitelik kazanmasındaki üstün hizmetleri, ayrıca Ankara Hukuk Fakültesi’nin kurulmasındaki katkıları nedeniyle…”
Yusuf Ziya Ortaç, Bozkurt’un ölümünden sonra onu şöyle anlatır: “İsviçre dağlarından, Anadolu dağlarına silah omzunda koşan hukuk doktoru, serdengeçti, Mahmut Esat Bozkurt, vatan hudutlarından, fikir hudutlarına kadar her cephede dövüşe dövüşe, en son kalem elinde Allahına kavuştu… Bir yanardağı toprağa veriyoruz.”
Mahmut Esat “Bozkurt” soyadını Türkiye Cumhuriyeti’nin Uluslar arası yargılamada ilk başarıdan alır. 1926 yılında “Bozkurt” adındaki bir Türk vapuruyla “Lotus” adındaki Fransız vapuru, Ege’de çarpışır, Türk vapuru batar ve 8 denizci kaybolur. “Lotus” vapuru İstanbul’a gelince, kazaya yargı el koyar ve Fransız kaptan tutuklanır. Fransız Büyükelçiliği kaptanın serbest
bırakılmasını ister, Fransız basını da aleyhte yayına başlar. Türklerin devletler hukukunu bilmediği ileri sürülür.
Türk kamuoyunda da tereddütler vardır, bazı hukukçular gazetelerde görüşlerini açıklar ve Fransız kaptanın serbest bırakılması gerektiğini söylerler.
Tartışmalar büyüyünce Atatürk ve İnönü, Mahmut Esat Bozkurt’u çağırırlar, durumu sorarlar, Bozkurt onlara şöyle der:
“Türk yargısı doğru yoldadır; bu konuda geri çekilme, uluslar arası saygınlığımızı sarsar ve Lozan’da binbir zorlukla kaldırdığımız kapitülasyonlara Türkiye’nin kapıları yeniden aralanmış olur.
Paşam, Lahay’e Adalet Divanı’na gidelim, kimin haklı olduğu orada belli olsun, davayı ben savunayım. Kaybedersem bir daha ülkeme dönmem; fakat kazanacağız. Adalet Divanı önüne gitmeden Fransız Devleti’nin dediğini yapacak olursak Fransızların gözdağı karşısında boyun eğmiş oluruz. Halbuki Lahay’e Adalet Divanı’na gidersek davayı kaybetsek bile şeref ve haysiyetimizi zedelemez. Çünkü uluslar arası bir mahkemenin hükmüne uymak şerefsizlik değil, tersine büyük şereftir.”
Atatürk, Mahmut Esat Bozkurt’un açıklamasını yeterli bulur:
“Güle güle git kazanacaksınız, kazanmasanız bile, bu millet seni bağrına basacaktır.”
Uluslar arası Adalet Divanı, Türkiye’yi haklı bulur, Fransız kaptanın tutuklanması, uluslar arası kurallara aykırı değildir.
Bu karar, Türk devriminin bir hukuk zaferidir. Yargıtay onursal üyesi Çetin Aşçıoğlu, 70 yıl sonra şöyle der:
“ İşte Atatürk döneminin uluslararası alandaki demokrasi anlayışı, işte ulusal onuruna düşkün gerçek milliyetçi, büyük hukukçu Mahmut Esat Bozkurt ve bugünün kafaları… Onlara yürek dolusu gönül borcumuz var, yeter ki ödemesini bilelim…”
Türkiye Bilimler Akademisi’nin bugün açıklanan ödülü, gönül borcumuzun bir nebze ödenmesidir.
DİPNOTU: “kaytak”ın sözlük karşılığı “sözünde durmayan”dır ama, bu deyim günümüzde başka anlamlar da kazanmıştır. Yağdanlıklara, yalakalara, döneklere ve de “numaracılar”a rahatlıkla “kaytak”lar denebilir. Mahmut Esat Bozkurt “Atatürk İhtilali” kitabında (Kaynak Yayınları) şöyle der:
“Kaytaklığın en korkuncu, hak suretinde görünenidir, hele kaytaklar, entelektüel olursa iş daha fazla önem kazanır, yoksa bir şeyh Sait hareketini bastırmak o kadar zor bir şey sayılmaz.”
Merhum Mahmut Esat Bozkurt sayesinde bizim “enteller” yeni bir unvan kazandılar: “Kaytak enteller.”

Hasan Pulur – Olaylar ve İnsanlar
Milliyet Gazetesi – 1996

Önceki yazı
Hırsızlar Teslim Olun! -2
Sonraki yazı
Türkçe Tapınma Üzerine
Menü